1 Eylül 2016 Perşembe

0

ON ALTINCI YAŞIMIN ÜZERİNDEN HENÜZ ON SENE GEÇMİŞKEN

Merkür retrosuydu,
Güneş tutulmasıydı iki adet ay tutulacağıydı derken
Geri hareketlerle, tutukluklarla bugün yaş alıyorum.

Rönesansım 16. yaşımdır ve hep o yaşta kaldığımı zannetmek istiyorum
Bu sene on altıncı yaşımın üzerinden on yıl geçmiş oluyor ama
Büyümüyorum, bunun için hiç çaba sarfetmiyorum,
Hissiyatım budur.
Her yaş için üflediğim mumlar yanıma kar kalıyor.
Eksiliyorum, çoğalıyorum.
Bazen geçsin istiyorum zaman, bazen eskiyi özlüyorum.
Ama burası iyi. En iyisi şimdisi.
Bu start çizgisindeyim daha.

Bu çocuk yanıma sığdırmaya çalıştıklarım var ki,
Yoruyor mu beni sağlam mı kılıyor, yılmadan çözümlüyorum.

Bu hengamede insan kalıcan da
Canını kimseye yaktırmayacan, kimsenin de canını yakmıycan..
Onurlu kalıcan, Değer bilip, şevkat göstericen dee,
Özgüvenli olucan, (Zira içinle ilgilenen kimse yok. Tezer Özlü gibi insanların arasında yer edinebilmek için bazen onlar gibi giyinip, yiyip-içeçeksin, Bizi bu uyum diri tutacak)
Söz verip tutmak için kendini yırtıcan, sözünü tutucan da,
Zoru görünce kaçmıycan ama olsun diye direterek kendini de üzmüycen,
Her şeyi kontrol etmeye azıcık ara vericen, bol dinlenicen deee,
Kendin yetmeyecek çevrene de yardıma koşacaan.

Eğilmeyeceksin. Dik duracaksın.
Öğreneceksin.
Kendini tekrarlanamayacaksın,
Hep daha fazlasını, daha yenisini öğrenmek isteyeceksin.
İçinde de bir çocuk büyüttüğün gibi aklı başında bir kadında yetiştireceksin.
Ve en önemlisi dünyanın kirliliğine inat hep umutla bakacaksın.
(Eee boşuna optimist olmadı namımız)

Yorucu hepsi, yorucu olmaz mı hıç ?

İyi bir insan mıyım?  Bunların hepsini yapabiliyor muyum gerçekten ? Aslaağ.

Tabiki birilerini kıskanıyorum. Yakınımdakileri bile.
Bazen nefret ediyorum insanlardan.
Bazen en sevdiğim insanlara bile tahammülüm olmuyor.
Herkese çemkirip geziyorum. Çünkü her zaman doğru şeyler mutluluk getirmiyor insana. Çemkiriyorum bende.
Bazen kendime, bu hayatta hiç bir bok bildiğin yok, nerdesin bak diyorum.
Bazen güçsüzüm,
Bazen dalga geçiyorlar benimle,
Bazen saçmalıyorum,
Bazen yalancıyım.
En çok hayal ettiğim dünyada barış ilkesini bile
'' Sokarım böyle dünyaya, yiyin birbirinizi amk'' diyerek hiçselleştiriyorum.

Korkuyorum da mesela,
İçinden çıkamamanın bu dünyanın.
Hedeflediğim gibi bir insan olamamaktan,
Hep itiraz edip yalnız kalmaktan
Kurallara uymamaktan,
Korkuyorum, geberiyorum korkudan.
Ve korkularımız asıl bizi biz yapanlar..

Ama ne yaşarsam yaşayım, ne kadar ağır olursa olsun yaşananlar
Hemen içimde bitirmeye çabalıyorum.
Beni yoran üzen şeyleri deşmiyorum.
Kabul ediyorum, Geçsin diye uğraşıyorum.
Olmuyorsa olacağına varır felsefesini kullanıyorum.

Çünkü her zaman şansım yaver gitti.
Çünkü benim hayatımda  ''her şey olabilir bu hayatta'' diye bir kapı var
Ve bu her şeyler geliyorlar dağıtıyorlar içerisini ve gidiyorlar.
Ben izliyorum.
Dağıtıyor ve gidiyorlar.
Toparlıyorum.
Çünkü gerçekten mutlu olmaya gelmedik bu dünyaya.
Ben işte bunun on altı yaşında bilincine varmıştım.
On sene sonrada aynı yerdeyim. 
Yaşantımdaki iyi-kötü olayların hepsini misafir ediyorum.
İyi de geçiyor, kötü de ..
Zaman geçiyor, zaman.

Sonra beni sevenler var,
Sevdiklerim var.
Doğru bulanlar, fikrimi önemseyenler var.
Benimle yürüyenler, kuşkusuz hep yanımda olanlar var.
Mutlu gününde koşup ilk bana sarılanlar
Mutsuz gününde beni yanında isteyenlerim var.
Benden öğrenecek şeyleri olanlar var.
Yüzümü güldürenler, huzur verenler var.
En önemlisi güvendiklerim var.
Hepsi iyi ki var.

Yine, yeni yaşımı kucaklayacağım. 
Kendime sırdaş, gönlüme yoldaş arayacağım, hiç bıkmayacağım.
Anıra anıra ağlayıp, kahkalarımla sokakları inleteceğim.
Daha çok gezme fırsatı arayıp, daha az çalışacağım bir iş bulacağım.
Mutsuzsam dibine kadar yaşayıp, mutluysam bulutlara uzanacağım.
Durmayacağım, hep seveceğim.
O mal yaptıysa bende yaparım deyip hayallerim hala tazeyken peşlerinden koşacağım.
Şeytanın bacağıyla benimde zorum var, kıracağım.

Azıcık çaba, risk alma kabiliyeti ve ardıma bakmayacağım bir yaş istiyorum bu kez.
Herkese minnettarım.
Sadece hakettiğimi düşündüğüm bir yaş dileyeceğim mumu üflerken, fazlası değil.
Bu sefer ki dilek hakkımı dünya barışına harcamayacağım. 
Geçebilecek küskünlüğüm var da azıcık..

                                                                                   Önce insan 
                                                                                   Sonra kadın
                                             Sonrada toprağa değene dek neye bürüneceksem.
                                                                                    Şükranlaar :)
                                                                                     Mahinur




0 yorum :

Yorum Gönder